Trafikte Yanış Bildiklerimiz

Yurdumuzda Trafik kuralları hakkında yanlış bilinen o kadar çok bilgi var ki; insanımız bunların farkında değil. Bu durum çoğunlukla kişilerin ceza almasına, daha da kötüsü kazalara, yaralanmalara ve ölümlere neden oluyor. Bu yazımda yanlış bilinenler ve bunların doğrularını kısa kısa yazacağım. Arzu edenler burada yazmadığım kurallar konusunda da bilgi isteyebilir.
-Sis farları takmak mecbur mu, olmaması suç mu?
Araçlarda sis farı olması ne mecburdur, ne de olmaması suçtur, isteğe bağlı (opsiyonel) olan bu ışıklar, sadece sisli, karlı, yağmurlu havalarda, görüşü azaltan durumlarda kullanılır. Görüşün yeterli olduğu hallerde, yakını ve uzağı gösteren ışıklarla bir arada kullanılması da yasaktır.
-Öndeki aracı geçerken, geçmeye çalıştığımız araç da sinyal veriyor. Bu ne anlama gelmektedir, yapılan doğrumudur?        
En çok yapılan hatalardan biride budur. Siz öndeki aracı geçerken dönüş lambası yaktığınızda (sol sinyal), geçmeye çalıştığınız araçta bulunan sürücüde  sol sinyal verip söndürmüş ise, size geçmeniz için işaret veriyor demektir. Adeta sol elini camdan çıkartmış, beni geç diye eli ile işaret veriyor anlamında hareket etmektedir. Gerçi el ile verilen işaret yasak değildir ama sinyal ile işaret vermek yasaklanmıştır.
-Ticari araç kullanıcıları için sürücü belgesi ile birlikte Ticari Taşıt Kullanma Belgesi isteniyordu. Şimdi bir değişiklik var mı?
10 Mayıs 2006 tarihinde yürürlükten kaldırılanTicari Taşıt Kullanma Belgeleri yerine SRC belgeleri ile ticari araç kullanılabilmektedir. Fakat SRC belgeleri yurt içinde ve yurt dışında yolcu ve yük taşıması yapan araç şoförlerinden istenmektedir. Ticari taksi ve minibüs şoförlerinden istenmemektedir. Ayrıca önceden Ticari Taşıt Kullanma Belgesi almış olanlar, herhangi bir kurs görmeden Ankara Gazi Üniversitesi’nin Beşevler’de bulunan SRC bürosundan 30.04.2007 tarihine kadar müracaat ederek SRC belgelerini alabilirler. Bu tarihten sonra kurs görmek suretiyle ve de 500.00 YTL civarında bir ücret ödeyerek belge alabileceklerdir.
-Akşamüzeri hava tam kararmadan önce park lambalarını, hava kararınca da farları yakan sürücüler var; bu doğru mu?
Maalesef birçok sürücü bu yanlışı yapmaktadır. Avrupa Birliği ülkelerinde gündüz bile far yakma zorunluluğu vardır. Yurdumuzda ise iyice karanlık çökmeden far yakılmamaktadır. Park lambası araç kısa süreli park edildiğinde yani sadece park halindeyken yakılır. Seyir halinde sadece park lambaları ile araç kullanmak suçtur.
-Seyir halinde iken bir araçla karşılaştığımızda farları söndürmemiz mi lazım?
Kesinlikle doğru olmayan bu davranışı da yapan sürücüleri görmekteyiz. Hâlbuki karşılaşma durumunda gözleri almasın amacıyla uzun farları söndürmek gereklidir. Farları tamamen söndürmek ise suçtur.
-Egzozdaki susturucuyu çıkartıp, gaza basınca yüksek motor sesi çıkaran parça takanlar doğru mu yapıyorlar?
İnsanların ruh ve beden sağlığını bozan, iş verimini düşüren yüksek seviyedeki istenmeyen seslere ‘’gürültü’’ denmektedir. Araçların motor sesini engellemek için egzozlarına susturucu bulunmaktadır. Bu susturucunun çıkartılması, hatta yerine daha da ses artırıcı aparat takılması kesinlikle suçtur.108.00YTL para cezası uygulanıp, ihtar verilir, susturucu tekrar takılmazsa araç trafikten men edilir.
-Sinyal vermek erkek adama yakışmıyor, delikanlı adam sinyal vermez!
Çok saçma bulduğum bu düşünce hatta düşüncesizlik, üzülerek görmekteyim ki gençler arasında yaygınlaşmaktadır. Dönüş lambaları (sinyal) yapacağımız davranışı (geçme, dönme, durma, duraklama, park etme, şerit değiştirme, durakladığı ya da park ettiği yerden çıkma v.b.) diğer sürücülere önceden bildirmek anlamına gelir. Bence bu medeni bir davranıştır, erkek ya da bayan her medeni insan sinyal vermeyi alışkanlık haline getirmelidir.
-Şehirlerarası yolculuk sırasında otobüs şoförleri sigara içebilir mi?
Şehir içi ve şehirlerarası toplu taşıma araçlarında yolcuların yanı sıra sürücülerinde sigara içmeleri yasaktır. Bazı otobüs şoförleri yol uzun olduğundan sabredemeyip sigara içiyorlar. Hâlbuki hem Karayolları Trafik Kanunu’nun 48/4 maddesi, hem de 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun 39/2 fıkrası uyarınca bu davranış suçtur ve içenler hakkında 58.00 YTL para cezası uygulanır.
-Sürekli uzun mesafelerde çalışanların psikolojisi bozulmaktadır. Zaman zaman psikolojik destek verilemez mi?
4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu Yönetmeliği 60/e maddesi uyarınca yük ve yolcu taşımacılığı yapan şoförlerin 5 yılda bir ‘’ psikoteknik değerlendirmeden’’ geçmeleri zorunludur. Eğer olumlu puan alamazlarsa eksik yada yanlış ve tehlikeli sürücülük tutum, davranış, inanç ve alışkanlıklarını değiştirmek; trafikte ‘’güvenlik bilincini’’, ‘’ bireysel sorumluluğu’’ geliştirmek; hoşgörü ve empatiyi artırmak; trafik ortamının meydana getirdiği stresle etkili başa çıkma yöntemlerini kazanmak ve uygulamak; trafik ortamına kendini koruyan, diğerini tehlikeye atmayan bir ‘’ güvenli sürücü’’ olarak katılmayı sağlamak amacıyla psiko-eğitim programlarına gönderilir.
-Aracım kasko sigortalı, alkollü iken yaptığım bir kazada sigorta hasar ödemesi yapar mı?
Sürücünün alkollü olması durumunda sigorta hasar ödemesi yapmaz. Bu konuda özellikle araç kiralayanlar yanılgıya düşüyorlar, kiraladıkları araç kaskolu olduğundan her türlü kazada hasarın kasko sigortası tarafından ödeneceğini zannediyorlar. Hâlbuki kiralanan aracın; alkol ya da uyuşturucu etkisi altında ya da yasal hız sınırları dışında kullanılmaması gerekmektedir. Aksi takdirde; aracı kullanan tüm hasardan sorumlu tutulur ve aracın tamirde geçirdiği günlerin kira bedelini ödemekle sorumlu olur.
-Kendi aracıma tepe lambası ve siren taktırsam bir sakıncası var mıdır?
Geçiş üstünlüğüne sahip araçlarda olması gereken siren ve tepe lambasının özel araçlara takılması suçtur. Sadece yaralı ve hasta taşırken kullanmak amacıyla bile takılamaz. Biz kendi aracımızla yaralı ya da hasta taşıyacak olursak acil uyarı lambalarını (dörtlü) yakar, farları açar korna ile uyarımızı yapar, diğer araçlardan yol isteriz. Ama siren ve tepe lambası kullanamayız.

-Maç, düğün, asker uğurlaması! konvoylarında ya da trafiğin tıkanması durumunda elimiz hemen kornaya gidiyor. Hatta bazı magandalar havalı korna kullanıp toplumu çok rahatsız ediyorlar. Trafik Kanunu’nda bu konuda bir yasak yok mu?
Yasak var ama uygulayan olmadığından trafik magandaları, gereksiz yere korna kullanarak huzuru bozmaktadır. Sesli uyarı cihazının (korna) kamunun rahat ve huzurunu bozacak şekilde gereksiz veya gereğinden uzun ve ayarsız kullanılması yasaktır. Korna sadece yakın ilerisi görülmeyen kavşak, dönemeç, tepe üstü gibi yerlere yaklaşırken gelişi haber verme, yol ve trafik durumuna göre karayolunu kullananları uyarma ve geçme hallerinde kullanılabilir. Ayrıca özellikle hastane ve okul yakınlarında kullanmamaya özen göstermek gerekir.
-Aracı ilk kullanırken nasıl alışırsa öyle gider, alır almaz motoru açmak lazımdır diyorlar doğrumudur?
Araçların 0-2000 km arasında geçen ilk kullanım süresine rodaj süresi (alışma devresi) denilir. Rodaj süresi, çalışan parçaların birbiriyle alışma devresi olduğu için, bu sürede fazla sürat yapılmaz ( her vites konumuna göre yapılabilecek azami hızların ¾’ünden fazla hız yapılmamalıdır) ; ani duruş ve kalkış yapılmaz; motor tam güç konumunda çalıştırılmaz; uzun süre sabit bir hızla yol alınmaz. 
       Sonuç olarak karayollarımızın iyileşmesi ve geliştirilmesi, eğitim, sağlık ve çevre sorunları konusunda tüm yurttaşlarımızın bilinçlenmesi, trafik denetimlerinin çok daha yaygın ve etkin hale getirilmesi durumunda kazaların önemli ölçüde azalacağını düşünüyor; trafik kuralları, sağlık, ilk yardım, çevre sorunları hakkında bilgiler aktarmayı çok önemli bir görev olarak görüyorum. Unutmayalım trafik hayattır. Hepinize kazasız, sağlıklı günler diler; barış, mutluluk ve sevgiden yana kazançlı bir ömür dilerim
                                                                                                             Bilal KARABULUT
 
Bugün 15553 ziyaretçikişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol