Kene vakaları can almaya devam ediyor.Uzmanlar kenelerin 700'den fazla çeşidinin bulunduğunu, 'sert kene' cinsinin zehirli olduğunu belirttiler.

Aşağıda konu ile ilgili bazı haber ve uyarıları, sonrada naçizne benim yorumumu okuyacaksınız. Yorumun sonunda bir de ANKET var katılırsanız sevinirim.  

Yabani hayvanların fazla olduğu yerlerde kene vakaların sık görüldüğüne dikkat çeken uzmanlar; kenelerin yabani hayvanlardan kan emdiklerini, bunların yanı sıra evcil hayvanlarda da (sığır, koyun) olabileceğini, bunları göz önünde bulundurarak insanların hareket etmesi gerekiğini ifade ediyorlar. 

Havaların ısınmasını fırsat bilerek hafta sonunda yakınları ile birlikte Kemerburgaz, Arnavutköy, Sarıyer ve Çekmeköy gibi yerlerde piknik yapmak isteyen vatandaşlar, akşam saatlerinde “kene ısırdı” şikayetiyle hastanelerin acil servislerine koştular.

Sakarya Veteriner Odası Başkanı Mustafa Yıldız da, kene korkusunun PARANOYA ya dönüştüğüne dikkat çekerek, bazı kişilerin evini ilaçlatmak istediğini ifade ediyor. Halkta keneye karşı büyük bir korku oluştuğunu kaydeden Muzaffer Yılmaz, "Bu tür durumlarda vatandaşı kenenin ısırmadığına ikna edip gönderiyoruz. Zaten kenenin, yapışıp kaldığını anlatıyoruz." diyor. Veteriner Mustafa Yıldız ise yaşanan korkuyu şu cümlelerle özetliyor: "İnsanlar neredeyse çocuklarını okula göndermeyecekler. Çocuklarını evinin bahçesine bile çıkarmayan bazı velilerde korku paranoyaya dönüşmüş durumda."

MHP Kırıkkale Milletvekili Osman Durmuş, Afyon Milletvekili Abdülkadir Akcan, Kahramanmaraş Milletvekili Mehmet Akif Paksoy ve Manisa Milletvekili Erkan Akçay'la birlikte Meclis'te düzenlediği basın toplantısında son günlerde sık sık gündeme gelen kene vakaları ve Kırım Kongo kanamalı hastalığıyla mücadele konusunda değerlendirmelerde bulundu. Durmuş, Türkiye'de 72 milyon insan yaşadığını ve kene tarafından ısırılan insan sayısının 250, kene ısırığı nedeniyle yaşanan ölüm sayısının ise 30-35 civarında olduğunu söyledi. Kene vakaları konusunda koparılan gürültüde küresel sermaye ve ilaç şirketlerinin etkisinin olduğunu savunan Durmuş, kenenin virüs taşıması halinde tehlikeli olduğunu aksi takdirde kan emen bir parazit olduğunu kaydetti. Yaban hayatının yoğunlaştığı alanlarda, bu virüsü taşıyan kenelerin daha saldırgan hale geldiğini belirten Durmuş, toplantıda bir soru üzerine keneyle mücadelenin Sağlık Bakanlığı'nın görevi olmadığını söyledi. Durmuş, "pikniğe gidebilirsiniz, ancak daha önce insanın yaşadığı alanları tercin edin, açık renkli giysiler giyin ve vücudunuzu kapatacak giysileri tercin edin" tavsiyesinde bulundu. Durmuş, "insanlarda sakın pikniğe gitmeyin gibi bir psikoloji yaratılmamalı. Paniğe gerek yok, bu ne Aksaray'daki su kirliliği ne de koleradır. Bu kadar bunalımın olduğu ortamda bir de kene bunalımına gerek yoktur, insanlar pikniğe gitmeli" diye konuştu.

Konu ile ilgili olarak Konya Selçuk Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Bitirgen, Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) virüsünün dış ortama dayanıklı olmadığını belirterek, çamaşır suyuyla öldüğünü söyledi. Prof. Dr. Bitirgen, virüsü yayan kenelerin kuşlar aracılığıyla yayıldığını da sözlerine ekledi.

Dr. Mehmet Bitirgen, çok büyük salgın ihtimalinin olmadığını belirterek şunları söyledi: "Mikrop, dış ortama çok dayanıklı değil. Kolaylıkla etkisiz hale getirebilir. Eğer evde kullanılan giysilere virüsün bulaştığını düşünüyorsak, çamaşır suları ile temas ettiği zaman mikrop ölüyor. 56 veya 60 derecede inaktif hale geliyor. Kaynatırsak yüzde yüz ortadan kalkar. Dış ortama dirençli değil. Ultarviyole ışını da öldürebilir. Toplum dikkat etmeli, ama büyük bir panik içinde de olunmamalı.

Hastalığın birçok ülkede yaygın olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Bitirgen, "Balkan ülkelerinde, Doğu Avrupa'da, Rusya'nın tamamında, Çin, Hindistan, Pakistan, Türkiye, Suudi Arabistan'da hastalık görülüyor. Buralar genellikle kuşların ortak göç yolları bulunan ülkeler. Bundan dolayı kuşların hastalığın yayılmasına neden olan keneleri taşımasında rol aldığı hakkında ciddi şüpheler var" diye konuştu.

Iste  o  kene...

Bu arada bende konu hakkında şu soruları sormak istiyorum:

 Kene yurdumuzda ve Mengen'de yıllardır var.Ben iddaa ediyorum ki, sığıra, davara gidip kene ısırmayan bir Anadolu insanı yoktur.Bu kenenin küçüğüne ''yavsu'' derdik ve beni de defalarca ısırmıştı. Fakat bu konuda sıkıntı çeken birini hiç duymadım şimdiye kadar.Eğer şimdiki  gibi KKKA hastalığı olsaydı değil Mengen, Bolu ve Anadolu'da nüfüs çok zayiat verirdi. Bu kış kuş gribi dediler, tavukları yok ettiler.Sonra da bu Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığına yol açan keneler ortaya çıktı.Sanki tavuklar bu keneleri yemediği için ürediler, rahatsızlık bu sebepten ortaya çıktı gibi bir izlenim doğdu, bu da biraz masumane göründü.Fakat olayın ortaya çıktığı illerin öncelikle Tokat, Çorum ve Sivas illeri oluşu, bu illerin kırsalında da dhkp-c, tikko ve pkk'nın varlık göstermesi, Amerikan ajanları ile işbirliğine girip, labaratuvar ortamında genleri ile oynanmış keneleri kırsala bırakıp, ülkemize ve insanlarımıza zarar vermek için bu alçaklığı yaptıklarını aklıma  getiriyor. 
    Diyeceksiniz ki ABD'nin  (AB nin bazı veteriner ilaçları üreticisi ülkeleri de olabilir) bundan çıkarı ne?
    Önceden patates ve arı zararlısı bilmiyorduk.Yanılmıyorsam 1982  yılında hem patates, hem de arı da hiç görmediğimiz zararlı böcek ve parazit ortaya çıktı, köylü perişan oldu.Hemen bir yıl gibi kısa bir sürede bunların ilaçları çıktı!!! Köylü yeniden üretim yapabildi ve hala bu ilaçları kullanmak zorunda.Bir yıl geçmeden, hiç endişeniz olmasın bu kenenin de ilacı çıkar.
  Bu kenenin genleri ile oynanıp oynanmadığı  bir inceleme yapılarak anlaşılabilir.İlçemizin Tarım Müdürü bir Veteriner Hekim, eğer bu konu açıklığa kavuşturulmak isteniyorsa bölgemizdeki bu kenelerin muhtelif cinsleri incelenmeli ve anormal görülenler hakkında üniversitelerden yardım istenilmelidir. 
    Bu yazıdan sonra sizlerinde yorumlarını bilmek isterim.
    Sizce bu aşağıdakilerden hangisidir?
          a) Masum bir hastalık olup, tavukların olmayışından keneler üremiştir.
          b) Kenelerin genleri ile ABD yada AB ilaç firmaları oynamış Ülkemiz kırsalına kendileri  uçaklarla bırakmışlardır.
          c) Kenelerin genleri ile ABD yada AB ilaç firmaları oynamış fakat dahili hainler pkk,tikko ve dhkp-c vesilesiyle ülkemize bırakmışlardır.
          d) Hain örgütler ppk, tikko ve dhkp-c bu zararlı üzerinde kendisi çalışmış ve üretmiştir.

Ya sizce???