Seyyar Sürücü Kursları

Hafta içinde her akşam, hafta sonları gündüz resmi sürücü kursları ders yaparken, bir de seyyar sürücü kurslarının dersleri vardır her an Ülkemin sokaklarında!..

Milli Eğitim Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Sivil Toplum Kuruluşları, basın, aileler ve sürücü kursları yıllardır trafik terörünü önlemek için çalışmaktadır. Sürücü belgesi almak için kurslara kaydolan adaylara trafik kuralları öğretilir, kurallara uymanın önemi anlatılır. Daha sonra trafikte kurallara göre araç kullandırılır.
         Bu kadar olumlu çalışma maalesef sokaklara faaliyet gösteren görgüsüz, kaba, anlayışsız, terbiyesiz ve uyumsuz bazı kimselerce heba edilir. Bahsettiğim seyyar sürücü kurslarının mekânı ve yasal statüsü yok! Mahallenin zıpkın gençlerinin sokak aralarında bir araya gelip, ne kadar yanlış bilgi varsa tatbik ettikleri, her çılgınlığın yaşandığı, yeni saçmalıkların ayaküstü anlatıldığı ortamlara diyorum seyyar sürücü kursları diye... 
         Egzozdaki susturucun sökülmesi, abart egzoz taktırılıp mahallenin inletilmesi...
          Teybin sesinin yetersiz bulunup, anfi taktırılıp, sabaha kadar uykuların kaçırılması...
          Kırmızı ışığın görülmesine rağmen, son sürat kavşağa girilmesi ve ani frenle aracın tehlikeli durdurulması...
         Kalkışlarda pati (patinaj) çekilmesi, araca ve lastiklere zarar verirken, yayaların ve sürücülerin tedirgin edilmesi...
         Seyir halinde kontak açıp kapatmak suretiyle, egzozda patlama yapılması...
         Gereksiz ve yasak ışıkların takılarak, aracın seyyar pavyona dönüştürülmesi...
         Öküz sesli, böğüren havalı kornaların ve polis sireninin taktırılması...
         Trafikte seyir halinde el freninin çekilerek, sıfır çizilmesi...
         Sis farlarının gece-gündüz her koşulda açık tutulması, yayaların ve sürücülerin rahatsız edilmesi...
        Seyir halinde aracın kapısından kolun sarkıtılması, cep telefonuyla konuşulması, bira içilmesi, şişesinin yere atılması, yan oturulması, kapının açılarak tükürülmesi...
         Asker uğurlamaları, düğünler ya da maç bitimlerinde aracın camlarından çıkarak sevinç gösterilerinin yapılması...
        Sinyal vermenin ayıp sayılması, sinyal vermeden dönüş yapılması ya da öndeki aracın geçilmesi...
         Bunlar gibi birçok hareketin hem yasak ve tehlikeli olduğu, hem de toplumun huzurunu bozan saygısız davranışlar olduğu yıllardır anlatılmasına, öğretilmesine rağmen, seyyar sürücü kurslarında bir anda bu değerler yıkılır, kuralların çiğnenmek için olduğu benimsetilir! Üzücü olan da eğitimli gençlerin, eğitimsiz, kontrolsüz, magandaları arkadaş edinmeleri, bu yanlış davranışlara yönelmeleri! Bu tehlikenin önüne geçebilmek için ailelere, öğretmenlere, trafik polislerine çok önemli görevler düşmektedir.
         Akşam ve gece boyu eve gelmeyen, araçla caddelerde tur atan 15–17 yaşlarındaki liseli gençlerin anne ve babaları, çocuklarına iyilik değil, kötülük yapıyorlar. Kesinlikle bu yanlışa izin verilmemeli, gerekirse psikolojik destek ve rehberlik hizmeti alınmalıdır.
         Eğitimden sonra en önemli unsur denetimdir. Trafik görevlileri bu araçları ve çocukları görmezden gelmemeli, mutlaka cezalandırmalıdır.
        Öğretmenlerimiz hayali kahramanlara özenen, model arayışı içinde olan, bu modeli de çoğunlukla medyadaki sanal karakterlerde ve çevredeki reis ya da delikanlılarda bulabilen çocuklarımıza hassas yaklaşmalı, zararlı alışkanlıklardan ve arkadaşlardan korumalıdır.
        Okul idarecilerimiz ise okul ve çevresinin güvenliğini sağlama yönünde yeterli çaba göstermeli, sorunlu değil, sorumlu bir gençlik yetiştirmeye gayret etmelidir.
Unutmayalım ki gençlik istikbalimizdir, geleceğimizdir; trafik hayattır.
Hepimize sevgiden, sağlık ve barıştan yana kazançlı, kazasız günler dilerim.

 
Bugün 15555 ziyaretçikişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol