Sifalı Bitkiler ve Mengen

Şifalı Bitkiler ve Mengen
İnsanoğlu yüzyıllardır çeşitli dertlerle muzdarip olmuş, derdine derman aramıştır. Çeşitli uygarlıkların insan vücudunu tanımak, sıkıntılarına çare bulmak üzere ilkçağlarda bile araştırmalar yaptıklarını arkeologlar ve tarih bilimciler ortaya çıkarmışlardır. Günümüzde modern tıp çok ileri seviyelere ulaşmış, birçok hastalığa çare bulunmuştur. Bununla birlikte hasta olmadan önce sağlığımızı korumak, bunun için şifalı bitkileri tercih etmek günümüzde hala revaçtadır.
 
       Mengen’de bol miktarda ve ekolojik yapısı bozulmamış bitki florası mevcuttur. Benim köyümde ve çevre köylerimizde suni gübre ve tarımsal ilaç kullanıldığına hiç şahit olmadım. Bu durum sanırım diğer köylerimizde de aynıdır. Yaz tatillerinde ya da çeşitli vesilelerle memleketimize gittiğimizde bu bitkilerden toplar ve kullanırsak bağışıklık sistemimiz güçlenir, hasta olma riskimiz azalır.

         Hangi bitkide ne özellik var?
  
         Ahlat:
Ahlat armudun yabanisi olup, böbrekleri çalıştırır. İçinde tanen, şeker ve meyve asitleri vardır. Ayrıca ishale faydası olup, kalbi kuvvetlendirir.

         Ahududu (Ağaç çileği, frambuaz): Böğürtlen cinsinden olan ahududu için, 850–1500 rakımda, nemli ve eğimli arazilerde en güzel verimin alındığını Ziraat Mühendisleri ifade etmektedirler. Mengen ve Bolu yöresi bu bakımdan en uygun yerlerdendir. Yetiştirilmesi, toplanması ve korunması oldukça kolay olup, şoklamaya elverişlidir.

         Kanaatimce önem verilir, teşvik edilirse, halkımızın önemli bir gelir kaynağı olacaktır. Çünkü meyveli yoğurtlarda, reçellerde çok kullanılan ahududu üretimi yöremizde yaygınlaşırsa, Bolu, Ankara ve İstanbul’dan yoğun bir talep görecektir.

         İçinde limon asidi, rektin, madeni tuzlar, tanen, C vitamini, demir, fosfor, kalsiyum, magnezyum bulunmaktadır. Ahududu şurubu iyi bir kalp kuvvetlendirici olup, ateşli hastalıklarda da faydalıdır.

         Ardıç:Çok sağlam, hoş kokulu bir ağaçtır. Antiseptik oluşundan dolayı bronşit ve iltihaplı yaralarda başarıyla uygulanır. İçinde tanen, reçine, pektin, pentosane, inosit, karınca asidi, asetik asit, kalsiyum, potasyum, C vitamini bulunur. Uzun süre kullanmamak şartıyla yaprakları, meyvesi nane, ıhlamur, ısırgan, maydanoz, biberiye, karanfil ve kekikle karışımlar yapılıp, kaynatılıp içilirse; öksürüğe, bronşite, romatizmaya, şekere, boğaz iltihabına faydalı olur. Ayrıca iştahı açar, hazmı kolaylaştırır.

         Böğürtlen:İçinde elma asidi, limon asidi, flavon, C vitamini, uçan yağ, mineraller ve vitaminler vardır. Vücudu kuvvetlendirir, kanı temizler.

         Böğürtlen en çok antioksidan içeren meyvedir. Kanserojen maddeleri etkisiz hale getirir. Ayrıca yaprakları biberiye, nene, kekik, zeytin yaprağı ile kaynatılıp, balla tatlandırılıp içilirse, soğuk algınlığı, boğaz iltihabı, tansiyon şeker ve ishale faydalı olur.

         Kızılcık ( Kiren, Küren ): Şeker, früktoz, organik asitler, pektin, C vitamini, madeni tuzlar, kalsiyum, fosfor, magnezyum, demir ihtiva eder. En erken çiçek açan, fakat meyvesi geç olan, çok sağlam ve dayanıklı bir ağaçtır. Şurup, reçel, marmelât ve ekşi tarhana yapılır. Kırık pirinçle ovulup, kurutulursa çorbası nefis olur. İshale, bağırsak iltihabı ve yaralarına, safraya, ateşe, basura faydalıdır. 

         Isırgan:Urticasit, potasyum, kalsiyum nitrat, formik asit, C vitamini, demir, klorofil, asetilkolin ( cildi yakan madde ), histamin ( tohumunda ), sabit yağ, müsilaj, tanen, silisyum, klor, karoten, lesitin, kükürt, magnezyum ihtiva eder. Isırganda ıspanaktan daha çok demir vardır. Aynı ıspanak gibi yemeği yapılabileceği gibi, kaynatılıp aç karna suyu içilirse demir eksikliğine faydalıdır. Yine demir eksikliğinden kaynaklanan sivilcelerde de olumlu sonuç verir. Ayrıca saç bakımında, kanser tedavisinde, mide ülserinde, bronşit ve öksürükte de faydaları görülmüştür. Isırgan otu ve tohumları erkek ve kadınlarda görülen hormon bozukluklarına karşı umut olmuştur.

         Ihlamur: Ihlamur kış günlerinin vazgeçilmez çayıdır. Grip ve öksürüğe çok faydalıdır. İçerisinde uçan yağ, tanen, şeker, glikozit ( terletici ), saponin, hesparidin (sarı boya), C, P vitaminleri (Kılcal damar geçirgenliği üzerine olan etkisinden dolayı geçirgenliğin İngilizce karşılığı olan Permeability kelimesinin ilk harfini alarak P Vitamini olarak isimlendirilmiştir. Kılcal damarlar vücudumuzdaki dolaşım sisteminde atar damar (temiz kan) ve toplardamar (kirli kan) arasındaki bağlantıyı sağlamaktadır. Hücrelere atar damar ile getirilen oksijen, besin, dokularda kullanıldıktan sonra ortaya çıkan karbondioksit ve diğer atık maddeler toplardamarlar ile uzaklaştırılır. Bu alışveriş ancak kılcal damarlar aracılığı ile yapılabilir. Bu da, bu damarların dayanıklılığı ve geçirgenliği ile mümkün olmaktadır. İşte P Vitaminin etkisi de burada ortaya çıkar.), sakaroz, glikoz, reçine, enzimler, tatrik asit tuzu bulunur.

         Ihlamurun öksürük, balgam ve mide rahatsızlıklarında faydaları bilinmektedir. Bunun yanında kaynatılıp suyu ile saçlar yıkanırsa, saçları kuvvetlendirmektedir. Suyu cilt lekelerine ve kırışıklara sürülürse olumlu sonuçlar vermektedir.

         Papatya:Evde her zaman bulundurulması gereken çok kıymetli bir bitkidir. Çayı saç ve mide için iyi bir çaydır. İçinde oleum, uçucu yağ, bisabalol, aminoasitler, chamuzelen, cadinen, capryl asit, cholin, fernesen, geroniol, pytosterin, nikotinik asit, B1, C vitaminleri, yağ asitleri bulunmaktadır. Suyu balla tatlandırılarak içilirse, mide rahatsızlıklarına, baş ağrısına iyi geldiği gibi, hazmı da kolaylaştırır. Kaynatılmış papatya suyu ile gargara yapıldığında bademcik ve diş iltihabını önler.

         Meşe Palamudu:İlçemizde çok olan meşe ağacının meyvesi palamut, meşenin kabuğu ve yaprağı şifa kaynağıdır. Fakat tam anlamıyla istifade edemediğimizi, hayvan yemi olarak kullanıldığını bilmekteyim. Bundan sonra hemşerilerimizin palamuda gereken önemi göstereceklerini umuyorum. Palamut hem besleyicidir, hem de kan kesicidir ( kanamayı durdurur). Kavrulup öğütülürse kahvesi olur. Kabri Göynük’te bulunan Akşemseddin Hazretlerinin meşe palamudu ağırlıklı önemli bir şifa formülü bulunmaktadır. Meşe palamudu ve kabuğu kaynatılıp, balla tatlandırılıp içildiğinde, boğaz iltihabı, karaciğer iltihabı, göz iltihabına faydalı olur. İshali keser, anjin, basur, mide yanması, mide kanamsı, gastrit, ağız yaralarına faydalıdır.

        İlçemizde bol bulunan bu bitkilerin şifa kaynağı olmasının en önemli sebebi, yazımın başında belirttiğim gibi tarım ilaçları ve suni gübre kullanılmaması nedeniyle ekolojik yapılarının bozulmamış olmasıdır. Fakat rahatsızlık ortaya çıktıktan sonra kullanmak yerine, henüz rahatsızlık başlamadan sağlığımızı korumak, bağışıklık sistemimizi güçlendirmek amacıyla bu bitkilerden istifade edersek, ayrıca sigara, alkol, düzensiz yemek ve uyumak gibi vücuda zararlı alışkanlıkları terk edersek, sağlığımızın sürekliliğini sağlamış oluruz.

          Yazımı Hipokrat’ın bir sözü ile bitirmek istiyorum: “Zararlı şeyleri azaltmak, faydalı şeyleri çoğaltmaktan iyidir. Yorulma korkusundan doğan üşengeçliği ve ölçüsüz yiyip içmeyi bırakarak sağlığınızın sürekliliğini sağlayınız.”

 
Bugün 15548 ziyaretçikişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol